
Elimde iletilecek bir mesaj vardı, onlara kâğıdın bomboş olduğunu söylediğimde benimle alay ettiler. Hâlâ bilmem niye alay ettiklerini, bütün kâğıtlar zaten beyaz olduğu için mi, yoksa mesajları sezgi yoluyla okumak gerektiğinden mi. / 155
.. yazdığım birtakım cümlelerin sesi, kesinlikle benim dışımda olan, bağımsız bir ruha sahip bir şeyin sesini yansıtıyor. / 157
Öyleyse neden zaman zaman, birbirine ters, hatta uzlaşması imkânsız yollarla düş kuruyor ve düş kurmayı öğrenmeye çalışıyorum? Herhalde sahteyi gerçek, düşlerimi gözümle gördüğüm şeyler kadar sahici hissetmeyi alışkanlık edinmemden kaynaklanıyor bu. / 157
Doğru hisseden, dürüst düşünen bir insan, dünyadaki kötülük ve adaletsizlikten rahatsızsa, gayet doğal olarak önce kendine dokunan kısmını düzeltmeye çalışmalı, yani kendini. Bu zaten bir ömür boyu sürer. / 160
Kendi kendiyle savaşmayan insan başkalarıyla savaşır. / 160
Fernando Pessoa – Huzursuzluğun Kitabı
Çeviri Saadet Özen